Erişkin yaşta konjenital denilen doğumsal kalp hastalıklarını sıklıkla kalp delikleri oluşturmaktadır. Kalp deliği, kalp odacıkları arasında yer alan duvarlarda görülen boşluklara verilen isimdir. Kalp deliklerinin üç çeşidi vardır. Bunlar; kalbin karıncıkları arasındaki delikler (ventriküler septal defektler, VSD), kulakçıkları arasındaki delikler (atrial septal defektler, ASD), kulakçıklar ve karıncıklar arasında yer alan geniş deliklerdir (atrioventriküler septal defektler, AVSD).
ASD doğuştan olan kalp hastalıkları içinde %10-%15 oranında görülür, yetişkinlerde ise en çok görülen doğuştan kalp hastalığıdır, kadınlarda erkeklerden daha sık görülür. Hastalığın kesin araştırılması ve tanısı transözefagial ekokardiyografi (yemek borusu yoluyla ekokardiyografi, TEE) ile konur. Kalbin sol tarafına gelen oksijenden zengin (açık kırmızı) kan kalbin sağ tarafına geçer. Bu durumda zaten oksijenden zengin hale getirilmiş olan kan tekrar akciğerlere pompalanır. Akciğerlere giden kan akımı artar ve akciğer damar basıncı yükselir. İleri dönemlerde kalp yetersizliği, kalp ritminde düzensizliklerine neden olabilir.
VSD doğuştan görülen kalp hastalıklarının en sık görülenidir ancak pek çocuğu bebeklik ve çocukluk çağında tedavi edilmektedir. Kalbin daha yüksek basınçlı olan sol karıncığından daha düşük basınçlı olan sağ karıncığına fazla miktarda oksijenden zengin kan geçer. Böylece daha önce akciğerler tarafından oksijenden zengin hale getirilmiş kan akciğerlere geri pompalanır. Bu şekilde akciğerlere giden kan akımı ve akciğer atardamar kan basıncı artar. Kalp daha fazla çalışmak zorunda kalır ve kalp büyümesi ortaya çıkar.
Kalp deliğinin bir başka çeşidi deanne karnındaki kanın dolaşımını sağlayan ve doğum sonrası kapanması beklenen kalp kulakçıları arasında bulunan ‘foramenovale’dir. Nadir olarak bazı bebeklerde doğumdan sonra da kapanmaz ve bu duruma patent foramen ovale (PFO) denir. PFO, genellikle bulgu vermediği ve herhangi bir sorun yaratmadığı için müdahale gerektirmez.
Kalp delikleri küçük boyutlarda olduğu takdirde herhangi bir belirti vermezler. Bu sebeple çocukluk çağında aileler tarafından anlaşılamayabilir. Bu nedenle bu kişiler yıllarca belirti vermeyen kalp delikleri ile birlikte hasta yetişkin çağa kadar ulaşabilmektedir. Yetişkinlerde ise en sık görülen belirtiler; spor yaparken ortaya çıkan nefes darlıkları, halsizlik, bacaklarda, ayaklarda ya da karında şişme, felç, kalpten stetoskopla duyulabilen ses gelmesi, ritim bozukluğu, bayılma ve çarpıntıdır. Zamanla sağ karıncık ve kulakçıkta görülen basınç yüklenmesi ve sol karıncık ve kulakçıkta hacim yüklenmesi sonucunda kalbin iş yükü artar. Eğer haddinden fazla kan soldan sağa geçiyor ise bu durum kalp yetmezliği ve akciğer atardamarında basınç yükselmesine neden olur. Bu durum geri dönüşsüz evreye gelmeden tedavi edilmez ise hasta ömür boyu kalp yetmezliği sıkıntıları ile yaşar ve genellikle de erken yaşta hayatını kaybeder. Ayrıca kalpteki delikler tedavisi oldukça zahmetli ve ölümcül de olabilen kalp enfeksiyonuna da (enfektif endokardit) sebep olabilirler Bu nedenle bu hastaların erken dönemde tanı ve tedavisi oldukça önemlidir.
Erişkin doğuştan kalp hastalıklarının tedavisinde genel olarak iki seçenek vardır.
Kalp deliği kapama ameliyatı, göğüs açılması açık kalp ameliyatı olarak yapılmaktadır. Klasik açık cerrahinin yanı sıra sıkça tercih edilen bir diğer yöntem de minimal invaziv cerrahidir. Minimal invaziv cerrahi yöntemde göğüs kemiği kesilmeden, göğüs yanından ve koltuk altından küçük kesilerle kalp deliği ameliyatı başarılı bir şekilde yapılabilmektedir.
Kapalı yöntemle kalp deliği kapama ise kalp deliklerinin kapatılması için, kalp durdurulmadan kasık toplardamarı ya da atardamarları kullanılarak kataterler aracılığı ile deliğin şemsiye adı verilen cihazlar ile kapatılmasıdır.
ASD’nin şemsiye ile kapatılması: İşlem yemek borusu yoluyla ekokardiyografi eşliğinde hafif sedasyon altında yapılır. Kasık bölgesi uyuşturularak katater yardımı ile kalbe ulaşılır. Sol kulakçıkta cihazın bir diski açılır uygun pozisyon sonrası cihazın ikinci diski sağ kulakçıkta açılarak ASD deliği kapatılır. İşlem sonrasında yaklaşık 6 ay,1 yıl içerisinde cihazın üstünü Endotel adı verilen vücut yüzey örtüsü kapatır. Cihazın varlığını hasta hissetmez ve estetik açıdan yara göğüs kafesinde yara izi kalmaması önemli bir avantajdır.
İşlem yemek borusu yoluyla ekokardiyografi eşliğinde hafif sedasyon altında yapılır. Kasık bölgesi uyuşturularak katater yardımı ile kalbe ulaşılır. Sol atardamar üzerinde aorttan sol karıncığa ulaşılır. Özel teller aracılığı ile yemek borusu yoluyla ekokardiyografi yardımı ile sol karıncıktan sağ karıncığa ulaşılır. Bu tel akciğer damarından özel bir yakalama sistemi (snare) ile tutularak kasık toplardamarından çıkarılır. Böylece atardamar toplardamar arasında bir ilmek halkası oluşturulmuş olur. Bu işlemin olmazsa olmaz basamağıdır. Daha sonra bu ilmek aracılığı ile toplardamar aracılığı ile iki başlıklı şemsiye sistemi yüklenir. Cihazın ilk diski sol karıncıkta açılır. Son disk ise sağ karıncıkta açılarak VSD deliği tamamen kapatılır. Cihaz yeri ve deliğin tam kapanması kontrol edildikten sonra şemsiye bırakılır. İşlem sonrasında yaklaşık 6 ay, 1 yıl içerisinde cihazın üstünü Endotel adı verilen vücut yüzey örtüsü kapatır. Cihazın varlığını hasta hissetmez ve estetik açıdan yara göğüs kafesinde yara izi kalmaması önemli bir avantajdır.